2+2=1+3

Toplumda gözlemlediğim anlaşmazlıkların ve tartışmaların çoğunda birbirimizi anlamamak geçiyor aslında. Her birimiz benzer şeyleri istiyor olsak da gidiş yollarımız farklı. Buradaki kopukluğun başlangıcı ise, gidiş yollarından kaynaklı farklılıkların sanki temel farklılıklarmış gibi gözükmesi. Bu durumu aşabilmek önemli çünkü aşılmadığı zaman empati özelliği gelişemiyor, bu durum da iletişimden kaynaklı problemlerin yaşanmasına neden olmakta. Bunun önüne geçmenin tek yolu ise olaylara büyük resimden bakabilmek. Sonrasında detaylar üzerinde uzlaşıp iki taraf için de en iyi sonuçlara ulaşabilirsiniz.

Bu noktada kişisel olarak yapabileceğiniz ise, karşı tarafla anlaşmazlık yaşadığınız durumlarda karşı tarafın düşüncesini anlamaya çalışmak. Belki de farklı yollardan gidiyor olmanıza rağmen aynı şeyleri savunuyorsunuzdur, bunu öğrenebilmek size iletişim sürecinde fazlasıyla yardımcı olacaktır. Çünkü bu sayede karşı tarafın düşüncelerine daha farklı yaklaşabilir, sizin karşıtınız değil aksine sizi destekleyen bir çeşitlilik olduğunu anlayabilirsiniz. Böyle bir düşünceyle yaklaştığınızda karşınızdaki insanı ikna etmeniz de kolaylaşacaktır. Çünkü karşıtmışsınız gibi davrandığınızda karşınızdaki de savunma mekanizmasına geçip sizin düşüncenizi alt etmeye çalışacaktır. İletişim kopuklukları da tam olarak burada başlıyor aslında; bir tek kendi düşüncenizin doğru olduğunu varsayıp onunla çeliştiğini düşünerek diğer görüşlerle savaştığınızda o iletişimin temeli baştan çöküyor. Siz bu temelin sağlam olması için önemli bir adım atabilirsiniz.

Başlıkta da belirttiğimiz gibi, dörde ulaşmanın birden fazla yolu var; tıpkı doğrulara ulaşmanın birden fazla yolunun olduğu gibi. Diğer yolları kapatmayın, aksine onları öğrenmeye çalışın. Çünkü diğer yolların tamamı size farklı rakamları, farklı bakış açılarını öğretecek. Hepsi birer zenginlik, sizi daha farklı rakamlara götürecek olan birer araç. Bunu keşfettiğinizde hem iletişim süreçlerinde hem de yaşam kalitenizde iyileşme olduğunu hissedeceksiniz.