B Planı Yapmak Bazen Başarıya Ulaşmanızı Engelleyebilir

Bir şeyi başarmanın yolu çoğu zaman onu yapmaya mecbur hissetmenizden geçer. Örneğin, dil öğrenmek için yurt dışına çıktığınızda başka çareniz yoktur ve mecburen bir süre sonra o bölgenin dilini öğrenmeye başlarsınız. Çok kritik bir geçme-kalma sınavında minimum 60 almanız gerekiyorsa tamamen o nota almak için konsantre olursunuz. Eğer gerçekten o sınavı geçmeye mecbur hissederseniz çalışmalarınız da size gereken puanı getirir. İşte bu gibi durumlarda B planı olmadan hareket etmek gerekiyor. Çünkü B planı yaptığınızda muhtemelen odaklanmanız gereken konudan dağılıp diğer alternatifleri düşünmeye başlayacaksınız.

B planının neden zarar verebileceğine sınav örneğiyle devam edelim. Eğer siz 60 puanı almaya odaklanmak yerine “aslında kalırsak seneye alttan alınabilir”, “haftaya bütünlemesi var orada da halledebilirim” gibi B planlarına odaklanırsanız final sınavına karşı mecbur hissetmemeye başlarsınız, artık elinizde başka opsiyonlar da vardır. Tabi burada ince bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Bir şeyi yapmaya mecbur olmak sizi telaşa düşürmemeli. Heyecan illa ki olur fakat önemli olan o kararlılığı gösterebilmekte. “Benim başka bir opsiyonum yok. Bu mücadeleyi kazanmak için gerekeni yapıp kazanacağım” düşüncesini benimseyebiliyorsanız zaten gerisi geliyor ve o kritik anları geçiyorsunuz.

Burada şöyle bir soru işareti oluşabilir; “Hiçbir zaman B planı yapmayacak mıyız?” Tabi ki öyle değil. B planı, gerekli koşullarda çok iyi sonuçlar verebilir fakat bu gerekli koşullar kritik anlar değildir. B planını genelde süreç içerisinde değerlendirmek gerekiyor. Eğer o süreç içerisinde başarılı bir şekilde uygularsanız zaten final anında problem yaşamazsınız. Daha önce uygulamadıysanız ve sizi final anında kritik bir eşikle karşı karşıya getirdiyse artık B planına bakmadan sadece başarmanız gereken şeye konsantre olmanız gerekiyor. Aksi takdirde “acaba”lar, “yapamayabilirim”ler beraberinde gelir ve muhtemelen kaybeden tarafta olursunuz.