Başarı İçin Güçlü Nedenleriniz Olmalı
- Mücahit Sakar
- 4 Nis 2019
- 2 dakikada okunur
Yıl 1990. Mike Tyson ile Buster Douglas Japonya’da boks maçı yapıyorlar. Douglas, bu maçın oynanacağı aylar önce kesinleşince o günden beri annesine, Mike Tyson’ı yeneceğine dair söz veriyordu fakat annesi de dahil olmak üzere kimse buna ihtimal vermemekteydi. Maça günler kala Douglas’ın annesi hayatını kaybetti ve Douglas mevcut motivasyonunun üstüne bir de annesine verdiği sözü tutmak için ringe çıktı. Nitekim sonrasında galibiyet geldi. Maç sonrası gazeteciler bunun nasıl gerçekleştiğini sorunca maçta tamamen annesine verdiği söze konsantre olduğunu söyledi.*
Bu durum pek çok açıdan bir vaka analizi niteliği taşıyor. Örneğin, Douglas’ın annesi vefat etmeseydi aynı sonuç yine gerçekleşir miydi bilinmez fakat bu acı olayın Douglas’a çok güçlü bir neden kazandırdığı aşikar. İşte başarı tam da böyle durumlarda ortaya çıkıyor. Sabah kalktığınızda ilk olarak, başarılı olmak istediğiniz alanı mı düşünüyorsunuz mesela? Ya da bir konuda “ben bunu başarmalıyım çünkü başka opsiyonum yok” diyebiliyor musunuz? Eğer diyebiliyorsanız problem yok, bu motivasyon sizi günde 12-13 saat çalışmaya yönelten itici bir güç olacaktır. Aksi takdirde bir süre sonra “bu kadar tutkuya ne gerek var” diyip vazgeçmeniz bir hayli yüksek ihtimal. Buster Douglas bunu boks hayatında bir kere hissetti ve Mike Tyson’ı mağlup etti. Mike Tyson’ın bu kadar büyük bir isim olması ise, Douglas’ın içindeki bir maçlık güçlü nedenlerin Tyson’da yıllardır var olmasıydı.
Durup şöyle bir kendinizi analiz edin. Gerçekten zirvede yer alacak kadar başarılı olmayı istiyor musunuz? Aslında herkes ister ama, bunun için bir nedeniniz var mı? Eğer gerçekten varsa bunun peşinden gidin ve sabrederek o zirveye ulaşacağınız zamanın gelmesini bekleyin fakat yoksa hayatınızı o kadar da çalışmaya odaklamayın. Çünkü herkes zirvede yer almak zorunda değil, kimileri de çalışmayı değil keyfi ön plana alır ve buna göre bir hayat yaşar. Elbette zirvede olmak güzel olsa da bunun için nedeni olmayan birinin inatla çabalamasına pek gerek yok, hayatı diğer türlü de yaşayabilir çünkü. Bu gibi konularda “doğru” seçenek büyük oranda kişilerin karakter yapılarına ve hayattan beklentilerine bağlı olarak değişmekte.
KAYNAKLAR:
Comments