Bir İşe Başlayıp Sonunu Getirememek

Üniversite yıllarında mükemmeliyetçilik engelini aştıktan sonra bu kez karşıma çıkan bir başka problem, çok çabuk gaza gelip olmadık şeylere girişmemdi. Dijitalde ya da gerçek hayatta kurduğum platformlar, aldığım gerçek dışı kararlar, katıldığım topluluklar ve daha nicesi.. Sonunu düşünmeden giriştiğim bu denemelerin hemen hepsi bir süre sonra bendeki cazibesini yitirdi ve bir süre sonra bunların tamamından uzaklaştığımı fark ettim. Bir süre sonra bu durum artık beni rahatsız etmeye başlayınca bir sorgulama yaptım ve sebebini daha iyi anladım; çünkü giriştiğim şeylerin neredeyse hiçbirisi benim için birer tutku değilmiş.

Örneğin, üniversite yıllarında kiralamaya dayalı ikinci el kitap platformu kurmuştum ve potansiyel vaat etmesine rağmen bir süre sonra eski hevesimin olmadığını hissedip sonlandırdım. Aynı şekilde girdiğim pek çok topluluktan da istediğim aurayı yakalayamadığım için belli bir süre sonra ayrıldım. Bu durum bana şunu öğretti; hayatta hiçbir şeyi denemekten kaçınma fakat öncesinde onun sana uygun olup olmadığını, denemek istediğin şeye ne kadar tutkulu olduğunu ölç. Çünkü bu deneyimlerin hepsi birer yolculuk ve bu yolculuk boyunca iyi şeylerin dışında kötü şeyler de yaşıyorsun. Eğer gerçekten denediklerin senin için birer tutkuysa hiçbir problem yok, gereken sabrı da gösteriyorsun zaten fakat diğer türlü çok da seni heyecanlandırmayan bir şey için uğraştığında boşuna zaman ve enerji tüketmiş oluyorsun.

Bu nedenle, bir şeye girişeceğiniz zaman öncesinde biraz kendinizi o deneyimle karşılaştırın. Her zaman o iş için en uygun aday olmak zorunda değilsiniz, elbette teknik bilgi anlamında eksiklikleriniz olabilir. Önemli olan, yapmak istediğiniz şeye duyduğunuz tutku. Eğer tutku varsa yolculuk esnasında ne yapar eder teknik bilgiyi öğrenirsiniz, o çok problem değil. Bunu sorgulamadığınızda bir süre sonra giriştiğiniz denemeyle ilgili hevesiniz kaçıyor ve bu durum size uzun vadede problemler de yaratabiliyor. Mesela kendinize duyduğunuz güveni kaybetme ihtimaliniz oluşuyor. Sırf çevresindeki insanlara iyi görünmek için kilo vermeye çalıştığınızda bir süre sonra diyeti bozup bu kez kendi kararlarınıza duyduğunuz saygıyı yitirebiliyorsunuz. Bu nedenle alacağınız kararlarda hep kendi tutkunuz ön planda olsun. Gerekirse o diyeti 3 ay sonra uygulayın fakat başladığınızda esas motivasyonunuz kendi içinizdeki kararlılık olsun. Aynı şekilde; sırf en yüksek puana sahip diye bir bölüme giren öğrencinin okulu bırakma ya da okuduğu bölümle ilgili iş yapmama ihtimali bir hayli yüksek. Bunun yerine gerçekten tutkusu olduğu için, kıymeti bilinmeyen bir bölümde okuyan öğrenci ise tutkularını takip ederse “bu bölümün mezunları işsiz kalır” tabularının nasıl kırılabileceğini gösterecektir. Bu durumu birkaç farklı örnekle somutlaştırmış olsak da hayatın her aşamasında aldığınız kararlara uyarlayabilirsiniz. Önemli olan, başladığınız işe duyduğunuz tutku. Bunun gerçekten sizin için bir tutku olup olmadığını ise “Hayatın Muhasebesini Yapmak” adlı yazımızda belirttiğimiz stratejiyi hayatınızda uyguladığınızda öğrenebilirsiniz.