Bugün Ne Dinlesem? #2

Nick Cave - The Bad Seeds & Into My Arms

Nick Cave, yaratmak istediği duyguyu dinleyicide en güzel şekilde yansıtan müzisyenlerden birisi. Şarkılarındaki hem anlam hem de ritim, bütüncül olarak dinleyiciyi çekmek için mükemmel bir ambians oluşturmakta. Into My Arms da bu eserlerden birisi. Ayrıca Nick Cave’in kendi dinleyicileri arasında ayrı bir yere sahip olmasının sebeplerinden biri de, “Alanınızda İkon Olmak” adlı yazımızda değindiğimiz gibi, saç stili ve giyim tarzıyla insanların hatırlayacağı bir stilinin olması.

Depeche Mode – Enjoy the Silence

Depeche Mode, kendi içinde çok farklı git-gelleri olan bir grup. Bir albümde beklentileri zirveye çıkarırken bir diğer albümünde daha özentisiz çalıştıklarını hissedebiliyorsunuz. Bununla birlikte, kaliteli olarak ön plana çıkan şarkıları ise gerçekten uzun yılar çalma listelerinde kalacak cinsten. Grubun kült eserlerinden biri haline gelen Enjoy the Silence da kesinlikle bu şarkılardan birisi.

Haggard – Herr Mannelig

Haggard, “senfonik metal” kavramının müzik dünyasında yayılmasında en önemli temsilcilerden biri oldu. Şarkılarının içerisindeki ritim geçişleri sayesinde dinleyiciye aynı şarkıda birden fazla duyguyu yansıtabilen grup, bunu pek çok şarkısında başarıyla uygulamakta. Agresif eserlerinin aksine daha dingin ve tılsımlı bir şarkıları olan “Herr Mannelig” bu konuda başarılı örneklerden birisi.

Şanışer – Ben Kimim

Şanışer, Türkçe Rap’te yükselişte olan “anlam değil ritim” düşüncesi yerine daha farklı bir çizgiye sahip. Rap müziği düşüncelerini aktarmak için bir araç olarak gören Şanışer, birbirini tekrar etmeyen özgün altyapılarıyla da fark yaratan isimlerden. Eleştirel düşüncelerini anlattığı “Ben Kimim” şarkısı da, Ludovico II albümündeki hemen her şarkı gibi dinleyiciyi bir şeyler hakkında düşündürmekte.

Vega – Arzuhal

12 yıllık bir aranın ardından 2017 yılının sonunda Delinin Yıldızı adlı yeni albümünü çıkaran Vega, albümün kalitesiyle eski Vega’nın kaldığı yerden devam ettiğini gösterdi. Albümde en güzel yanlardan birisi, grubun farklı bir şeyler yapmak istediğini ve bunu başardığını görebiliyorsunuz. Standart bir müzik değil, sürekli olarak dünyada gözlemledikleri kaliteli işleri sentezleyip kendi yorumlarıyla aktarabildiklerini görebiliyorsunuz. Bu gibi sentezleri yerel müziğe çevirmek çoğu zaman zordur, açıkçası Vega bunu pek çok şarkısında başarıyla uygulamış. Arzuhal de kesinlikle bu şarkılar arasında yer almakta.