Dijital Oyunlar Eğitim Sektörünü Nasıl Etkileyecek?

Şu anda yirmili yaşlarında olup İngilizceyi sevenlerin önemli bir kısmı bunu video oyunlarına borçlu. Özellikle CS:GO gibi pek çok oyun, oyuncularının aklına küçük yaştan beri İngilizce kelimeler yerleştirdiği için bu oyunları oynayanlar da ister istemez kendilerini kelime bilgisi olarak geliştirmekteler. Ace, nade stacking ve stack bu konuda ilk akla gelen terimler. Öte yandan, Assassin’s Creed oynayan pek çok çocuk da İspanyol tarihine dair fikirler edinmekte. Bu oyunların esas amaçları İngilizceyi ya da İspanyol tarihini öğretmek değil fakat bu gibi ekstra bilgiler sunmalarıyla da ön plana çıkıyorlar. Bu aslında bize çok önemli bir veri sunuyor: Artık dijital oyunlar eğitim sektöründe de kullanılabilir.

Bu konuda en çok kafa yoran isimlerden biri Bill Gates. Nitekim, geçtiğimiz yıllarda Minecrat’ı eğitim amaçlı kullanmak adına 3 milyar dolara satın alması da bunun bir göstergesi. Gerek Bill Gates gerekse yurt dışındaki pek çok eğitim stratejistinin konuyla ilgili düşüncesi, video oyunlarının direkt olmasa da dolaylı olarak çocukların öğrenme sürecine katkı sağlayabileceği yönünde. Örneğin, fizikteki formüller ya da matematiksel işlemler belli bir oyun içerisinde hikayeleştirilebilir. Bu sayede en azından öğrencilerin önyargısı giderilir ve daha ilgili olmaları sağlanır. Bu da aslında hikayeleştirme tekniğinin günümüzdeki yansımalarından birisi. Aynı şekilde Coğrafya derslerinde de oyun olarak kullanılabilecek pek çok malzeme bulunuyor. Burada dikkat edilmesi gereken nokta ise; bunun bir kamu projesi gibi yapılmaması. Çünkü o zaman öğrenciler bu oyunları benimsemeyecek ve muhtemelen istenilen sonuçlar alınamayacak. Bunun yerine, her aşaması titizlikle düşünülen ve profesyonel olarak çıkartılan oyunlar yapılmalı. Bill Gates’in milyar dolar harcamasına rağmen halen istediklerini bir anda yapmak yerine aşamalı olarak yapmasının nedeni de bu.

İletişimin bu kadar hızlı olduğu günümüzde artık trendleri göz ardı etmek pek işe yarayan bir strateji değil. Özellikle de eğitimle entegre edilebilecek bir trend ise mutlaka bir şekilde değerlendirilmesi gerekiyor. Bu noktada Eğitim Fakültesi mezunları için de önemli bir fırsat olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde pek çok özel okul bu gibi projeleri yapmaya hevesli. Eğer konuyla ilgili çalışmalar yapıp bunu rapor haline getirirseniz müşteri kitlesi elde edebilirsiniz. Bu da “eğitim teknolojisti” gibi unvanlarla çalışmanız için iyi bir başlangıç olacaktır.