Haftalık Görevler: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri (27 Nisan-3 Mayıs)

1) Finansal Teknolojiler (Fintech) Kavramını Araştırın: İktisat tabanlı bir bölümdesiniz, bu nedenle finans dünyası sizin için önemli bir opsiyon. Kariyer açısından ilk tercihiniz olmasa da bu dünyadaki enstrümanları bilmeniz önemli. Finansal Teknolojiler ise bu konuda en değerli çalışma alanlarından birisi. Yakın gelecekte finans dünyasının neredeyse bütün operasyonel işlemleri dijitale geçecek ve bu süreci yönetecek olan da şimdiki nesil. Bu konuda Çalışma Ekonomisi tek başına olmayacak fakat bu sürecin yönetiminde önemli bir görev üstlenecek.

Fintech konusunu araştırırken ise stratejiniz şöyle olmalı; ilk başta bu kavramın ne olduğunu öğrenin. Sonrasında şimdiki finans dünyasıyla kıyaslayın. Bu kıyaslama, finans dünyasının geleceğine dair bir portre çizmenize yardımcı olacaktır. Konuyla ilgili Türkçe olarak kaynak önerisinde bulunmam gerekirse, fintechistanbul.org’u inceleyebilirsiniz. Bu sitedeki içeriklerle, özellikle finansal teknolojilerin gerçek hayatta ne gibi somut gelişmelere sebep olacağını daha iyi anlayabilirsiniz.

2) Yetenek Yönetimi Konusunu İnceleyin: Çalışma Ekonomisi’nin iş dünyasında avantajlı olduğu bir diğer alan ise insan kaynakları. Fakat bunu insan kaynaklarının şimdiki şekliyle düşünmeyin. Önümüzdeki yıllarda insan kaynaklarının şimdiki formatından çıkıp daha farklı alanlara odaklanması bekleniyor. Bunlardan biri ise yetenek yönetimi. Burada iki tane amaç var; mevcut çalışanların en yüksek verimlilikle çalışması ve işe alımlarda en yetkin kişilerin alınması. Bu konuda Psikoloji dünyası çeşitli testlerin hazırlığında olsa da esas rol yeni nesil ik’cılarda olacak. Dolayısıyla bu konuda yapacağınız araştırmalar, konuyla ilgili yeni fırsatları görmenizi sağlayabilir.

3) En Az Bir Tane İngilizce Portal Takip Etmeye Başlayın: Ülkemizde iş dünyası, hemen her alanda olduğu gibi Amerika’nın 10-15 yıl önceki trendlerini takip ediyor. Örneğin, Facebook ve Samsung gibi firmalar 2007-2008’lerde mindfulness konusunda şirket içi eğitimler alırken Türkiye’de de son 1-2 yıldır mindfulness eğitimlerinin bireysel ve kurumsal olarak sıklıkla tercih edildiğini görüyoruz. Bu nedenle, İngilizce portalları takip ettiğinizde kendi trendlerinizi yaratma imkanı yakalayabiliyorsunuz. Çünkü Amerika’da çoktan işlenmiş bir konuyu bile Türkiye’ye getirdiğinizde insanlar sizi inovatif olarak görebiliyorlar. Bazıları bunu yanlış bulsa da açıkçası ben destekliyorum, en azından birileri dünyayı tanıyıp başarılı örnekleri önümüze getirebiliyor. Eğer siz de bu kısma dahil olursanız bir rekabet oluşturabilirsiniz, rekabet de her zaman daha kaliteli işlerin çıkmasını sağlayacaktır.