Hayatınıza Mottolar Katın #3 - Just Do It

Normalde markaların sloganlarını motto olarak kullanmaya eğilimli değilim, onları daha çok pazarlamaya etkisi açısından incelerim fakat Just Do It benim için farklı bir yere sahip. Üniversiteye ilk başladığım yıllarda yapmak istediğim bir sürü proje vardı fakat hiçbirisini alanında en iyi olarak görmediğim için hayata geçirmemiştim. Mükemmeliyetçilik midir yoksa fazla titizlik midir bilemiyorum, her detayı tamamlanmadan o işe başlamamam gerektiğini düşünüyordum. Sonrasında arayış sürecimin de etkisiyle başarıya giden yolun felsefesini öğrenmeye çalıştım ve karşılaştığım hikayeler bana şunu gösterdi; kimse yola mükemmel olarak çıkmıyor.

Bu süreçte belki de onlarca farklı meslek kategorisinden yüzlerce insanın hikayesini inceledim; iş insanları, sanatçılar, üst düzey yöneticiler, zanaatkarlar, vloggerlar vs.. Alanında ustalaşan insanların başlangıçtaki ve şu anki eserlerini incelediğimde arada çok büyük farklar bulunduğunu gözlemledim. Bu durum, kendi içimdeki kalıpları kırmam için yeni bir serüvenin başlangıcını oluşturdu; artık bir işe başlamak için ille de kusursuz olarak başlamamam gerektiğini anlamıştım. Nike’ın bu süreçte hayatıma giren “Just Do It” sloganı da bu yüzden kendi adıma çok değerli. Kusursuzluğun başlangıçta gerçek olamayacağını, kusursuzluk arayışının başarıya giden yolda bir motivasyon kaynağı olduğunu bu sloganla birlikte daha çok içselleştirmeye başladım. Bu durum, hem sosyal hem de iş hayatımda daha girişken biri olmamda büyük katkı sağladı. Çekindiğim, sonuçlarının istediğim gibi olamayacağını düşündüğüm olaylarda “Just Do It” diyerek onu gerçekleştiren biri haline gelmiştim.

Hayatta tabi ki bazen hesap-kitap yapmak gerekiyor. Hele ki para ya da vakit kaybedebileceğiniz işlerde önce biraz durup bu harcadığınız şey(ler)in size neler getireceğini ve sizden neler götüreceğini düşünmek oldukça önemli fakat bunlar olumsuz karar verme sorumluluğuna sahip olmamalı. Düşünme sürecinin tek yetkisi, size belli konularda fikir vermek olursa yapmak istediklerinizi daha kolay hayata geçirebilirsiniz. Yine hatalar yapacaksınız, yıllar sonra dönüp baktığınızda “yahu ben bu hatayı nasıl yapmışım” tepkisini vereceksiniz fakat bunları öğrenme sürecinin birer parçası olarak görürseniz kusursuzluğa giden yolda basamakları üçer beşer çıkacaksınız.