top of page

Her İnsanın Hayat Hikayesi Ayrı Bir Kitaptır


Hayatta en keyif ve ilham aldığım şeylerden biri, birbirinden farklı insanların hayat hikayelerini dinlemek. Geçtiğimiz günlerde minibüse bindiğimde şoförün yanı boş olunca kendisiyle muhabbete dalarak yine böyle bir hayat hikayesini dinlemek istedim. Aslında biraz beklenilen bir hayat akışına sahip. Çocuklarını büyütüp evlendirmiş, şu anda emekli olmasına rağmen çalışmaya devam ediyor. Bu yaşta halen çalışmasının sebebini sorduğumda ise “ben küçüklüğümden beri ‘işleyen demir ışıldar’ diyerek büyüdüm, muhtemelen böyle gider” dedi. Altmışlı yaşlarına gelmiş olmasına rağmen dinç kalabilmesini ise buna bağlıyor. Anlattığı diğer olay ise, eşinin her yıl çok kısa bir süre burada kalıp kalan vakitte ise köyde yaşadığıydı. Bunu da şöyle açıklamıştı; “Burada gitmediğimiz hastane kalmadı, envai çeşit ilaç verdiler, bana mısın demiyor hastalığı. Köye gidince kadın bağ-bahçe arasında kendisini buluyor, ilaca gerek kalmadan kendi tedavisini oluyor.”


Bu olayı neden anlattığımı aşağıda söyleyeceğim fakat öncesinde bir başka olayı anlatıp ikisini birlikte bağlamak istiyorum. Geçenlerde taksiye bindiğimde yine hikayeleri dinlemeyi seven biri olarak bu kez taksici abinin hikayesini dinlemeye odaklandım. Onun hikayesinde en çok dikkatimi çeken kısım ise şuydu: “Abim ben bu taksiyi 20 yıl önce çalıştırmaya başladım. O dönemde patron, aracın bir tane lastiğini almıştı. Kalan üç lastiği ben çalışmaya başladıktan sonra birlikte aldık. Yeri gelirdi, günlük 5 istiyorsa ben fazla kazandığımda 6-7 verirdim aracın tamir borçlarını ödesin diye. Karşılığında da günlük araç kirasını yıllardır piyasanın çok altında alır. Çok şükür bu araba sayesinde kızlarımı okuttum, evlendirdim. Bu işler böyledir abim. Haram lokmaya tenezzül etmeyip sabredince Rabbim bir şekilde rızkını veriyor.”


Belki yaşanan olaylar farklı olabilir fakat alt mesajın herkes için geçerli olduğunu görüyorsunuz değil mi? Binlerce liralık kişisel gelişim konuşmalarında söylenen şeyleri, kısa süre hikayelerini dinlediğim minibüscü ve taksici abiler de söylüyor aslında. Fransecs Miralles’ın “Ikigai” adını verdiği kitapta yüzlerce sayfaya yaydığı yaşam amacı belirleme işini minibüscü abi yıllar önce kapmış mesela. Ya da hakkında binlerce liralık workshoplar yapılan “iç huzur” konusunu taksici abi kendi dünyasında kurmuş zaten. Olaylar bu kadar basit aslında. Daha önce söylediğim gibi, hepimiz benzer durumları farklı olayların kılıfında yaşıyoruz. Bu nedenle hayatı, çözülmesi çok zor bir denklem olarak görmeyin. Hiçbir şeye yaramayan bu bakış açısı, sadece çıkışı bulmanızı zorlaştıracaktır. Hayat gayet basit. Zeminde birkaç tane kilit parça var, onları alıp hayatınıza uyguladığınızda olaylar kendiliğinden çözülüyor. İşte o parçaları hayatınızdaki hangi kısımlarda uygulayacağınızı bilme sürecine ise “hayat deneyimi” adı veriliyor. Bunun tam bir formülü yok, mümkün olduğunca çok şey deneyimleyip birbirinden farklı durumları yaşamak gerekiyor.

 
 
 

Comments


  • Facebook Clean
  • White Instagram Icon
  • Twitter Clean
bottom of page