Her Seçiş Bir Vazgeçiştir
- Mücahit Sakar
- 10 Nis 2019
- 2 dakikada okunur

Hayatımızın her aşamasında, aldığımız kararların faydalarının yanı sıra bir de her zaman “acaba”ları olur. İşinizden ya da sevgilinizden ayrılırken, bir projeye giriştiğinizde, hayatınızda bir konuda yeni sayfa açtığınızda iyi şeylerin yanı sıra olumsuzlukları da düşünebilirsiniz normal olarak. Bu durum bazen keşkeleri de beraberinde getirir. Bu çok normal ve insani bir duygu fakat ölçüsünde tutmak gerekiyor. Aksi takdirde bu hisler içinizde kartopu gibi büyüyüp çeşitli problemlere neden olabilir.
Bunun önüne geçmek için, başlıkta da belirttiğimiz “her seçiş bir vazgeçiştir”* durumunu benimseyebilmeniz gerekiyor. Avantajları ve dezavantajlarıyla bu durum böyle. Çalıştığınız işten ayrılıp kendi işinizi kurduğunuzda bunun avantajları olacağı gibi dezavantajları da olacak. 5 yıl sonra çok büyük bir finansal özgürlüğünüz olabilir fakat muhtemelen şu anda maddi karşılığı olmadan günde 14 saat çalışmanız gerekecek. Artık eski yakınlığı hissedemediğiniz sevgilinizden ayrıldığınızda ilgi gösterdiği dönemi özleyebilirsiniz. Bunlar hayatın içinde olan ve karar verme yetisinin önemini oluşturan unsurlardan birisi. Tam tersi karar verdiğinizde de benzer durumları yaşayacaksınız. Ofisteki işinize devam ettiğinizde içinizde sürekli olarak “acaba kendi işini mi kursaydın?” düşüncesi oluşabilir; tıpkı ayrılmayı düşündüğünüz sevgilinizle ilişkinize devam ettiğinizde “acaba ayrılmalı mıyız?” düşüncesinin oluşma ihtimali olduğu gibi. Bu ikilemleri tamamen bitirmek her zaman mümkün olmayabilir fakat minimum seviyeye indirip hayatınızı daha yaşanılabilir şekilde sürdürebilirsiniz.
Kararlarınız arasındaki ikilemi minimuma indirmenin yolu ise istişareden geçiyor. Alacağınız önemli kararlardan önce biraz inzivaya çekilin ve kararları 3 boyutlu olarak değerlendirin. Hayattaki her kararınızın bütün sonuçlarını görebilmeniz elbette mümkün değil fakat en azından yolun nereye doğru evrileceğini kestirebilirsiniz. Bu noktada, hem yolların zeminini görebilmeli hem de yolun sonunda nereye varmak istediğinizi öncelikleriniz arasında bulundurmalısınız. Yollardan biri çakıl taşlarıyla dolu olabilir, sizi yolun sonuna ulaşmanız için çok zorlayabilir fakat o yolun sonu, sizin varmak istediğiniz noktaysa o çakıl taşlarına dayanılabilir. Bu da aslında kendi işini kurmak isteyen birinin ilk başlarda para kazanmadan 14 saat çalışmayı göze alabilmesini gerektiriyor. Hayatınızda alacağınız diğer kararlarda da bunu benzer düzlemlerde değerlendirebilirsiniz. Unutmayın, aldığınız her kararın kendi içinde artıları ve eksileri olacaktır fakat önemli olan, o kararların size iç huzuru sağlaması.
*NOT: İnternetteki pek çok portalda bu sözün Jean Paul Sartre’a ait olduğu belirtilse de konuyla ilgili nesnel bir kaynak bulunmamaktadır.
Comments