Herkesi Mutlu Edemezsiniz

Bir gün karı-koca bir çift, eşekleriyle birlikte yola çıkmışlar. İlk başta kadın yaya giderken kocası da eşeğin üzerindeymiş. Yolda görenler “Ne kadar anlayışsız bir erkek” demişler. Adam bunu duyunca eşekten inip eşini bindirerek kendisi yaya olarak devam etmiş. Bu sefer de “Ne kadar pasif bir adam ya, eşine söz bile geçiremiyor.” gibi bir tepki vermişler. Adam bu sefer kendisi de eşeğe binmiş ve karı-koca eşek sırtında yola devam etmiş. Bu kez görenler “Caniler, kendi keyfiniz uğruna hayvanı hiç mi düşünmüyorsunuz” demiş. Karı-koca en son çareyi eşekten inip, ikisi de yaya olarak yürümekte bulmuş. Bu kez görenler de “Madem hayvanı yanınıza aldınız neden binmiyorsunuz ya hiç mi aklınız çalışmıyor.” diyerek sitem etmişler..

Yukarıdaki örnekte de gördüğünüz gibi, hiçbir zaman tüm insanları mutlu edemezsiniz. Bu nedenle, hayatınız boyunca kendi fikirlerinizi merkeze alın. Elbette çevrenizde fikir alışverişi yapacağınız insanlar olsun, sürekli olarak bir şeyleri tartışın fakat karar verme işlemini kendiniz yapın. Aksi takdirde kendiniz olamazsınız, birey olarak ön plana çıkan yanlarınızı sunamazsınız. Herkesin istediği gibi olursanız, her kararınızı eleştirilere göre verirseniz uzun vadede ayakta kalamazsınız. Şu anda ülkede başarılı olarak bilinen kişilere bakarsanız bunu daha iyi görmeniz mümkün. O kadar büyük bir popülizm var ki, farklı bir şey yapıp bunu kaliteyle birleştirenler bir zaman sonra kendi kitlesini yaratıyor. Çünkü o farklılığa, aykırı düşünceye, kalıpların dışına ihtiyaç var. Yaptığınız resimler çevrenizdeki 10-20 kişiye göre anlamsız gelebilir fakat bu, herkese göre anlamsız gelecek demek değil. Günümüzde her arzın bir talebi var ve siz de çok büyük bir ihtimalle o resimlerinize talep bulacaksınız.

Unutmayın, arkadaşlarınızın tavsiyesiyle çalışmaya başladığınız o kurumsal firmanın sizi mutlu etmeme olasılığı da var. Ailenizin size uygun gördüğü ve bütün akrabalarla birlikte evlenmeniz için ısrar ettiği kişiyi sevmeme ihtimaliniz de var. Bunlar ve bunlar gibi kararlarda önceliğinizi iyi belirleyin. Tavsiyeleri dinleyin, süzgecinizden geçirin fakat o tavsiyelere göre yaşamayın. Bazen çevrenizdekiler karşı çıksa da, tartışmalar yaşasanız da kendi doğrularınızın peşinden gidin. Evet, ailenizin evlenmeniz için seçtiği kişi sizin için doğru insan olabilir. Evet, arkadaşlarınızın söylediği o kurumsal firma belki de gerçekten sizi mutlu edecek bir iş vaat ediyor. Bunlar olabilir fakat seçimlerinizi insanları mutlu etmek için değil, kendi geleceğiniz için yapın. Yanlış karar verdiğinizde “bu benim hayat deneyimimdi ve yanlış yaparak öğrendim” diyebilin. Bunu yapamadığınızda maalesef hayat size çok daha acımasız davranacaktır.