İkili İlişkilerde Kriz Sürecini Yönetebilmek

İkili ilişkilerde başlangıç evresinden daha da önemlisi, ilişkinin devamını getirebilmek. Çünkü başlangıç evresi iki tarafın da mutluluğu ve anlaşması üzerine oluşuyor fakat kriz anlarında iki tarafın da aynı sakinliği ve anlayış ortamını kurması pek mümkün değil. Bu nedenle bazen sadece kriz anları yönetilemediği için pek çok ilişki sona ererken iki tarafta da mental olarak yıkıcı kalıntılar bırakabiliyor. Bunun önüne geçmek için ilişkide nasıl biri olduğunuzu gözlemlemelisiniz. Duruma bağlı olarak, eğer kriz yönetimine zarar veren yanlarınız varsa bunları biraz düzeltmeye çalışmanız gerekiyor. Normal şartlarda karşı taraf tabi ki sizi siz yapan tüm özelliklerinizle birlikte sevecektir fakat ilişkinin yapısına zarar veren yanlarınız varsa bunlar pek tolere edilemeyecek davranışlar olarak ön plana çıkıyor.

Bu davranışlardan birisi, özellikle de erkek okuyucularımız için sakin kalmak. İlişki içerisinde tolere eden taraf olmak için söylemek istediği pek çok şeyi içine atan biz erkekler, tartışma anında o içine attıklarının yansıması olarak karşı tarafa ters bir şey söyleyebiliyoruz. Bu çok kritik bir hata, çünkü kadınlar bu gibi anlarda söylenen hiçbir şeyi kolay kolay unutmaz. Dolayısıyla kriz anında kurulan ters bir cümle, olumsuz sinyaller veren ilişkinin ayrılık sürecine kadar varmasına neden olabiliyor. Ayrılık olmasa bile çoğu zaman kadınların gözünde bu ilişki ciddi şekilde yıpranmış duruma geliyor. Bu nedenle erkeklerin özellikle dikkat etmesi gereken nokta, kriz anlarında daha idareli davranmak. Bunun için de, eğer kafanıza takılan bir nokta varsa bunu karşınızdaki insana daha önceden açık bir şekilde söyleyin. (Tabi bunu söyleyiş üslubu da çok önemli. Yargılar gibi değil, sadece konuşmak istediğiniz konunun sizin için önemli olduğunu hissettirin, yeterli olacaktır.)

Açıkçası kriz sürecindeyken kadınlar için bir öneri yapılacak durum yok, keza gerçekten bu süreci çok iyi yönettiklerini düşünüyorum. Genellikle inisiyatifi karşı tarafa verip onun ilişkiye yaklaşımı üzerinden karar vermekteler. Böylece kendi duruşlarını başarılı bir şekilde koruyabiliyorlar. Bu konuda kadın okuyucularımız için yalnızca şu öneriyi yapabilirim; kriz sürecine gelmeden önce karşınızdaki insana daha fazla problemleri konuşmak için alan açmanız iyi olabilir. Çünkü pek çok erkek, ilişki esnasında karşısındaki kadının düşünceleri, davranışları ya da reaksiyonlarıyla ilgili yanlış bir nokta gördüğünde bunu kolaylıkla ifade edemiyor. Bunun nedeni de, ifade ettiğinde problem çıkacağını düşünmesi. Eğer bu durumun yaşanmayacağını, karşınızdaki insanın düşüncelerini rahatça ifade etmesi gerektiğini hissettirebilirseniz o kriz sürecine giden yolu da kapatabilirsiniz. Tabi ki her ilişkinin kendi içinde ayrı dinamikleri bulunuyor, yukarıdaki anlatımda sizin ilişkilerinizde geçerli olmayan başlıklar da yer almış olabilir fakat bunların genel çerçevede ortak sorunlar olduğunu söyleyebiliriz.