Karşınızdaki İnsana Olan Hislerinizin Platonik Kalmasından Neler Öğrenebilirsiniz?
- Mücahit Sakar
- 23 May 2019
- 2 dakikada okunur

İkili ilişkilerdeki hatırladığım ilk reddedilişimi sanırım ortaokul yıllarının son demlerinde almıştım. Sonrasında hayatımın çeşitli dönemlerinde kabul ve ret yanıtlarıyla bu süreç devam etti. İlk başlarda her reddedildiğimde uzun süre kendimi sorgulardım: Kilolu falan mıyım? Muhabbetim mi sarmıyor? Yüzümde benim fark edemediğim kötü bir iz falan mı var? Başlarda iyi niyetli bir kendini süzgeçten geçirme durumu olan bu olay, bazen saplantılı boyutlara da varabiliyordu.
Aradan geçen yıllarda artık şu düşünceye gelmeye başladım; “Bir şeyler hissettiğin insana gereken değeri ve duygu yoğunluğunu göster, eğer aranızda bir şeyler olması gerekiyorsa zaten karşılığını alırsın. Alamıyorsan demek ki olmaması gerekiyormuş.” Tabi bu düşüncenin oluşmasında kendimi kabullenmiş olmamın da büyük bir rolü var, bu da aslında çeşitli dönemlerdeki reddedilmelerim sayesinde oldu. Şu anda orta okuldaki o halime baktığımda zaten kabul etmesi enteresan olurmuş. Her ne kadar bazen fazla abartmış olsam da o reddedilmeler beni her seferinde geliştirdi, bir üst seviyede insanlarla takılmam için zemin hazırladı. Bu noktada şunu düşünebilirsiniz; “İyi de aşkta böyle bir şey olmaz. Karşındaki insan seni reddediyorsa sadece o duruma odaklanırsın ve üzülürsün.” Belki 20-25 yıl önce bu düşünce haklı olabilirdi, çünkü insanlar gerçekten çok nadir şekilde birileriyle birlikte olmayı düşünürdü, bu nedenle o kişilerle bir aşk duygusu oluşurdu. İlişki açısından herkesin birbirine ulaşılabilir geldiği günümüzde böyle değil. Duygular hoşlantıyla başlıyor, zaman içerisinde hikaye oluşursa aşka dönüşüyor.
Bu nedenle, platonik olarak kalan her hoşlantı sizi üzmek yerine kamçılasın. Kendinizi sorgulayıp her açıdan daha iyi biri olmaya odaklanın. Eğer kendinizi gerçekten her açıdan geliştirmiş buluyorsanız artık hayatın işleyişine saygı duyma aşamasına geçin. Çünkü bu aşamaya geldiğinizde de reddedilebilirsiniz. Bu, bir iş ilanına başvurmak gibi düşünülebilir. Mükemmel bir Psikolog olabilirsiniz fakat bu size Veri Mühendisi olma imkanı sağlamaz. Sizin fark yaratacağınız alan kendi uzmanlığınızla ilgilidir. İlişkilerde de böyle. Kendinizi geliştirdiğinizde sizin dünya görünüşünüzdeki insanlarla mükemmel bir çift olabilirsiniz fakat sizden çok farklı insanlar yine sizi reddedebilir. O durumda da sizin için en idealini aramaya yönelmek sizi ilişkilerde mutlu sonuçlar alan biri haline getirebilir.
Comments