Mezuniyet Sonrası Yaşanan İşsizlik Psikolojisini Nasıl Atlatabilirsiniz?

Genç işsizlik oranının %25 seviyelerinde olduğunu düşünürsek bu psikolojiyi yaşayan çok sayıda yeni mezun bulunmakta. Daha kötüsü ise, iş bulamayan yeni mezunların önemli bir kısmı yakın gelecekte de iş bulamayacağını düşünmekte. Psikolojinizi anlayabiliyorum ve hak veriyorum, yıllarca okuduktan sonra kimsenin buna değer vermemesi sizi kötü etkiliyor. Ayrıca gittiğiniz iş görüşmelerinin kötü geçmesi de haliyle sizi yıpratmakta. Bu durumu yaşamanızın en büyük nedeni ise, sizin de bildiğiniz gibi deneyim. Bu nedenle benim sunacağım çözüm de deneyimle ilgili olacak. Önereceğim çözüm bir anda çözüme kavuşturmayacak fakat bir yılın sonunda, şu anda beklediğinizden daha iyi yerlere geleceğinizi düşünüyorum.

Öncelikle, istisnai örnekleri bir kenara bırakalım. (Bazen maddi nedenlerden dolayı bir an önce işe girip çalışmanız gerekebilir, bunun gibi durumlar) Mezun olduktan sonra aileniz yaklaşık bir yıl boyunca size iş bulma konusunda çok büyük baskı yapmaz. Bu nedenle, mezuniyetten sonraki bir yılı arayış+harekete geçme süreci olarak belirleyin. Belki de uzman olmak istediğiniz alan için özel sektörde uzmanlaşmanız gerekecek bunu bilemeyiz fakat bu arayışla birlikte özel sektördeki çalışma motivasyonunuzu da daha iyi öğrenmiş olursunuz. Böylece mülakatlarda işi almak için karşı tarafı daha kolay ikna edebilirsiniz. Başvurduğunuz işle ilgili uzmanlaşma isteğini gördüğünde karşı taraf da buna kayıtsız kalmayacaktır. Bununla birlikte çok daha farklı kariyer opsiyonları da geliştirebilirsiniz. Aklıma gelen bir örnek; Tıp ya da İşletme mezunu olarak yurt dışındaki hastanelerin pazarlama iletişimi kampanyalarını araştırıp bunları Türkçeye çevirerek kendi portalınızda yorumlayarak yayınlayabilirsiniz. Bu konuda bir yıla yakın çalıştığınızda az ya da çok sektörel kitleniz oluşacaktır. Bu aşamadan sonra Türkiye’deki hastanelere pazarlama iletişimi çalışmaları yapan bir ajans kurabilir ya da mevcut ajanslarda bu işi yapan uzman olarak çalışabilirsiniz. Muhtemelen her iki şekilde de, ortalama yeni mezunların sahip olacağından çok daha iyi olanaklar yakalayacaksınız.

Kabul ediyorum, Türkiye’de işsizlik gerçeği var ve mevcut sistem bu işsizliği sürekli olarak daha da yukarı çekiyor fakat siz bu sorunun çözümünde değerli bir parça olabilirsiniz. Türkiye’de çok fazla konuda eksiklik bulunuyor, yukarıdaki örnek bunlardan sadece biri. Bir cesaret iradesi ve emek+sabırla kısa sayılabilecek sürelerde etki alanı yaratabilirsiniz. Bu süreçte akrabalarınız ya da çevreniz size işsiz gözüyle bakabilir, başlangıçta para kazanmamanızdan dolayı emeklerinizi görmeyebilir, hiç problem değil. Onlar bu dünyanın realitesini bilemiyorlar. İnsanlar bir restoran açtığında bile üç sene onun parasını çıkarmak için çalışıyorlar, elbette bir anda para kazanmayacaksınız fakat doğru iş yaptığınızdan eminseniz bunun karşılığı size gelmeye başlayacaktır. Dolayısıyla “iş bulamayacağım” düşüncesinden çıkın ve arayış+harekete geçme evresine geçin. En azından bir sene bu sisteme şans verin, işe yaramazsa sonra yine kendi istediğiniz psikolojilere dönüş yapabilirsiniz.