Sunum Yönetimi İçin Teknikler - II: Cümle Kalıpları ve Özdeyişler

Günümüzde bir bilginin içeriğinden daha önemlisi, onu sunabilme becerisi. Çünkü bilgiye çok rahat bir şekilde erişilebiliyor, bu nedenle karşı tarafın dikkatini üzerinizde toplamak için onu ikna edici bir şekilde sunabilmelisiniz. Bu konuda dikkat edilmesi gereken noktaların bir kısmını “Sunum Yönetimi İçin Teknikler” adlı yazımızda aktarmış olsak da dönem dönem bu konuda ilaveler yaparak bir seri haline getireceğiz.

Bu konuda ilk önemli nokta, kurduğunuz cümlelerin kalıbı. Bir konuda düşüncelerinizi ifade ederken ya da öngörüde bulunurken “bence, bana göre” gibi kalıpları çok fazla kullanmamalısınız. Çünkü bu gibi kelimeler, aslında önemli olan bir cümlenizin basitleşmesine neden olabiliyor. Ayrıca sunum için yaptığınız araştırmaların kıymeti de azalıp sanki sunumu sadece düşünceler etrafında hazırlamışsınız izlenimi bırakabilmekte. Bunun yerine, kullandığınız cümlenin size ait olduğunu belirtmeniz gerekiyorsa “kişisel düşünce” gibi kurumsal kalıplar daha şık duracaktır.

Bir diğer önemli nokta ise, düşüncelerinizi ya da iddialarınızı aktarırken özdeyişler ya da şiir mısraları kullanmaya gayret edin. Elbette bu noktada ölçülü olmak önemli, aksi takdirde sunum amacından sapabilir fakat bir ya da iki alıntı kullanmak hem dinleyicide akılda kalıcı bir detay bırakır hem de mevcut havanın daha samimi olmasını sağlar. Bir de konuşmaya çeşitlilik katması boyutu var tabi. Yer yer bu gibi farklılıklar katmak, tıpkı yemeğe çeşitli soslar eklemek gibi sunumunuzu dinlemeyi daha keyifli hale getirecektir.

Yapacağınız bu ilaveleri ilk olarak evdeki sunum pratiklerinizde kullanıp ses kaydına alarak kendiniz dinleyebilirsiniz. Sonrasında başarılı bulduğunuz konuşmacıların sunumlarını izleyin ve onlarınki gibi bir fark yaratıp yaratamadığınızı düşünün. Bu iki strateji genellikle işe yarasa da sunum yapacağınız konuya bağlı olarak değişebilir, bu nedenle o kıyaslamayı kendi içinizde yaparak bir karar vermeniz önemli.