Türkçe Rap'in Yükselişi ve Yeni Nesli Anlamak
- Mücahit Sakar
- 12 Mar 2019
- 2 dakikada okunur

Türkiye’de 1970’lerden itibaren müzik alanında her dönemin kendi içinde hitleri oluştu. Arabesk müzikle (Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay) ile başlayan bu süreç, 90’larda pop müziğe evrilip 20 yıl da bu şekilde ilerledi. Arada rock gibi çeşitli müzik türleri dönem dönem yükselişe geçse de şu ana kadar geçen yaklaşık yılda rap müzikten önce arabesk ve pop müziğin ağırlığı vardı. Son birkaç yıldır ise rap müziğin artık alt kültür olmaktan çıkıp, en çok dinlenen müzik türü olmaya başladığını görüyoruz. Bu aslında bir nesil değişiminin en önemli yansımalarından birisi.
Burada cevabı en çok merak edilen soru, yeni neslin rap müziğe yönelmesini sağlayan ne oldu? Bunun yanıtını, arabesk ve popun yükselişinde bulabiliriz aslında. Arabesk müzik yükselişte olduğu dönemde genç kitlenin hayata dair bir derdi bulunmaktaydı. Altı kardeşiyle kırsaldan kente göç edip 13-14 yaşında çalışma hayatına atılanlar, ev geçindirmek için sabah ağır işlerde çalışıp akşam ikinci öğretimde okuyanlar, yıllarca sevdikleri insanların büyük ihanet etmeleri.. Halen bu hayat şartlarına sahip insanları görebilirsiniz fakat o dönemde ülkenin sembolüydüler, şu anda aileler daha çok yük üstlenmiş durumda. İlişkilerin de o dönemkinden farklı bir evrede olduğunu söyleyebiliriz. Bu nedenle arabesk müzikte kendi dertlerini paylaşan dert ortaklarını bulabiliyorlardı. Pop müziğin yayılması ise, genç jenerasyonun dertlerinin azalmaya başladığı bir dönemde oldu. Eğlence açısından gazino yerine kulüplerin daha ön plana çıkmaya başladığı bir dönemdi ve bu da sembol müzik anlayışını derinden etkilemeye başladı. Günümüzde ise artık dert sahibi olmayan bir yeni nesille karşı karşıyayız. Bunu bir eleştiri olarak söylemiyorum aslında. Artık bütün yükü ailelerin yüklendiği bir dönemdeyiz. Bunda büyük oranda “ben gençliğimi yaşayamadım, evladım yaşasın” düşüncesi hakim. Bunun detaylarını ayrı bir yazıya ayırmakla birlikte, şimdiki rap müziğin yükselişini temelde buna bağlayabiliriz. Artık genç jenerasyonun dert edineceği bir konu olmadığı için kendilerine daha eğlence odaklı müzik arayışındalar. Bu konuda rap müziğin yaptığı şey ise, kendi ritmini değiştirmek oldu. Eskiden daha sert kıvamda olan rap, pek çok rapçilerin öncülüğünde şekil değiştirip şimdiki neslin aradığı kıvama geldi.
Her ne kadar şu anda yapılan rap parçalarına karşı ağır eleştiriler yapılsa da ben bir noktada başarılı bulmaktayım. Çünkü, bundan 40 yıl öncesine dönüp baktığınızda o dönemki şarkılar o dönemin insanlarını anlatıyordu. Aynı şekilde, şimdiki parçalar da yeni neslin ortada kalmışlığını ortaya koyuyor. Üzerlerinde büyük bir sorumluluk yok, bununla birlikte genel toplum yapısından dolayı kutuplaşmışlık hissi içindeler ve bu da onları çıkmaza sürüklüyor. Bu noktada yapmak istedikleri ise, kendilerine her şeyi unutturacak bir ritim yakalamak. Önümüzdeki yıllarda bu ritimlerin içeriği değişebilir fakat yine de rap müzik yakaladığı bu havayla birlikte farklı normlar içerisinde de olsa Türkiye’de 2020’lerin en çok dinlenen türü olmaya devam edecektir.
Comments