Uluslararası İlişkiler Mezunları İçin Kariyer Rotası
- Mücahit Sakar
- 20 Şub 2019
- 2 dakikada okunur

Uluslararası ilişkiler; İİBF'nin en kapalı kutu olan bölümlerinden birisi. Bu şekilde nitelendirmemizin sebebi ise iki yöne de çekilebilmesi. Bir yandan geniş bir alana yönelik olmakla birlikte öte yandan artık herkesin okuduğu bölümlerden biri olmuş durumda. Dolayısıyla fark yaratmanın zor gibi gözüktüğü bir disiplin. Bu noktada gerçek fark yaratanlar ise global bakış açısını yakalayabilenler oluyor. Bunu hem akademik araştırmalar hem de özel sektör için söyleyebiliriz. Dünyada çeşitli enstitülerde analiz yapılacak çok sayıda alan bulunuyor ve bunların sayısı daha da artacak. Özel sektör tarafında ise satın alma gibi departmanlarda önemli değişiklikler yaşanacak. Bu süreçlerin denetiminde de Uluslararası İlişkiler mezunlarının aktif olarak yer alacaklar.
İlk olarak enstitü tarafındaki alana değinecek olursak: Düşünce kuruluşlarında (think tank) görev alabilirsiniz. Bu kuruluşların amacı, dünyayı bölge bölge inceleyip analizler yapmak. Şu anda dünyada hemen her ülke gelecek stratejileri belirliyor. Çin bu konuda en iddialı ülkelerden birisi. Made in China 2025 ve OBOR başta olmak üzere geliştirdikleri pek çok proje, dünyanın geleceğini yakından etkileyecek. Sizler de düşünce kuruluşlarında görev alarak bu konuları irdeleyebilirsiniz. Ayrıca, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin robotlaşmaya yönelik çalışmaları da bunun bir parçası. Öte yandan Japonya’nın Toplum 5.0 adlı projesi de Japonya’nın uluslararası ilişkilere verdiği önemi gösteriyor. Tüm bunlar aslında, sizin kendinizi uzmanlaştırabileceğiniz alanlar. Kendinize bir bölge seçip oraya yönelik uzmanlığınızı geliştirebilirsiniz. Örneğin, Güneydoğu Asya ya da İskandinavya bölgelerini seçip bu bölgelerin haberlerini takip etmeniz mümkün. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika alanında uzmanlaşanlar biraz daha fazla olduğu için diğer bölgeler daha cazip gelecektir. Bu konuda yapacağınız gözlemler, belirttiğimiz gibi çeşitli düşünce kuruluşlarında ya da benzeri kurumlarda çalışmanızda yardımcı olabilir. Elbette bunun için ingilizcenin dışında odaklandığınız bölgeyle ilgili ikinci yabancı dili bilmeniz de gerekiyor. Çünkü ancak bu sayede diğerlerine göre fark yaratabilirsiniz.
Özel sektördeki fırsatlar ise, yukarıda da belirttiğimiz gibi genellikle satın alma gibi departmanlarla ilgili. Özellikle pek çok büyük şirket şu anda inovasyon konusunda bir boşluk halinde. Dolayısıyla çareyi, büyüme gösteren start-upları satın almakta buluyorlar. Bunun finansal anlamda uzun vadede sürdürülebilir olmayacağı aşikar. Bu konuda geliştirilen çözümlerden birisi, büyük firmaların çeşitli ülkelerde atölyeler düzenlemesi ya da bu konuda kendi ufak ekiplerini kurması. Bunu, büyük futbol kulüplerinin çeşitli ülkelerde kurduğu futbol akademileri gibi düşünebilirsiniz. Bu sayede inovatif girişimcileri daha çabuk keşfedip, onları şirket bünyelerine katabiliyorlar. Özellikle farklı kültürlere aşina olduğunuz ve yurt dışında temas kurmayı daha iyi bildiğiniz için Uluslararası İlişkiler bölümü mezunları olarak bu konuda bir avantajınız bulunuyor. Bunun şu anda çok yaygın olduğunu söyleyemeyiz fakat hali hazırda bu gibi alımlar yapılıyor ve uzun vadede muhtemelen bu gibi işlere duyulan ihtiyaç daha da artacak. Sizin bu konuda yapabileceğiniz şey ise, mümkün olduğunca farklı ülkelerdeki start-upları incelemek. Hindistan’da hangi sektörler ön plana çıkıyor? Güney Afrika’da yükselişte olan girişimciler hangileri? Bu gibi soruların cevaplarını düzenli takip edip büyük şirketlere bu konuda bir rapor hazırlayabilirsiniz. Yurt içi ya da yurt dışından pek çok firma bu çalışmanıza ilgi duyacaktır.
Comments