Yeni Nesil Öğretmenlerin İki Farklı Sorumluluğu

1) Kendinize Karşı Sorumluluklarınız:

Öğretmen oldunuz ve atamayla ya da sözleşmeli olarak bir okulda öğretmenliğe başladınız. Bu aşamadan sonra sizi sürekli olarak denetleyecek bir mekanizma var; kendiniz. Bu denetimden kaçamazsınız ve sürekli olarak hesap vereceksiniz. Yaptığınız iş sizi gerçekten mutlu ediyor mu? Çocuklara bir şey anlatmak, onlara bilgi vermek sizin için bu hayatın tek tutkusu mu? 16 yıl boyunca eğitim gördünüz, kendinize bu denetimi yapmak zorundasınız. Diğer türlü maalesef uzun vadede huzuru yakalamak pek mümkün değil.

Siz, geleneksel bir öğretmen gibi olamazsınız mesela. Mesai saati başladığında okula girip mesai bittiğinde de okuldan evine gidip normal yaşantısını süren biri olmak size uygun değil. Siz sürekli olarak inovasyon düşünmek zorundasınız. Online eğitimin tüm dünyada satış yapabileceği bir sistem kurulabilir mi? Bu gibi teknolojilerin gelişimiyle ilgili neler okuyorsunuz? Tüm bunlar, kendinize iç huzur katmanızı sağlayacak. Böylece daha sakin bir bakış açısıyla, daha iyi işlerin altına imza atabilirsiniz.

Belki bunların hiçbirini yapmadığınızda da öğretmen olarak problem yaşamayabilirsiniz. Fakat bu sizi hayatınızın geri kalanında motive etmez. Her sabah kalktığınızda “çocuklarıma kavuşacağım” heyecanını yaşatmaz. Bunun önüne geçmek için kendinizi sürekli olarak güncellemeli, hayatın her alanından bilgileri deponuza eklemelisiniz.

2) Öğrencilerinize Karşı Sorumluluklarınız:

Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, eskiden öğretmenlerin öğrencilere karşı sorumlulukları da belliydi. Şu anda mevcut imkanlarla birlikte o da değişti. Her zaman çocukların maksimum verimini ele almalısınız. Bu noktada iki madde size yardımcı olacaktır:

a) Sosyal medyanın gücünü keşfetmek

b) Çocukların gelişim sürecini yakından incelemek

Özellikle maddi olanaksızlıklar içindeki köylerde görev alıyorsanız, çocukların çalışmalarını değerlendireceğiniz bir sosyal medya kanalı fazlasıyla önemli. Bu sayede çocukların çalışmalarını, ilgi çekecek konuşmaları vs. yayınlayarak okula karşı bir farkındalık oluşmasını sağlayabilirsiniz. Tabi bunu başarılı bir şekilde yapmak için iyi bir hikaye anlatıcısı olmalısınız. Çünkü bütün o sosyal medya sürecinin başarıya ulaşması, iyi bir olay örgüsü ve metin kurgusu gerektiriyor. Sonraki aşamada okula sürdürülebilir yardımların gelmesini sağlayabilir ve/veya yaşadığınız bölgede çeşitli sosyal sorumluluk projelerinin başlamasında rol alabilirsiniz.

Çocukların gelişim sürecini yakından izlemek de aynı şekilde çocuklara karşı sorumluluklarınızdan biri. Çünkü ileride sahip olacağı karakterin yaklaşık %70’i çocuk ve ergenlik aşamasında belli oluyor. Bu noktada Psikolojik Danışmanlarla iletişime geçerek kişiselleştirilmiş terapi gibi tekniklerin uygulanma ihtimallerini konuşabilirsiniz. Bu işbirliği sayesinde çocukların geleceğinde önemli bir rol oynarken kendinizi hem işini iyi yapmış hem de insanların hayatına dokunmuş biri olarak iyi hissedebilirsiniz.

Öğretmenliği, bu iki aşamayı göz önünde bulundurarak yaptığınızda kariyerinizin sabit bir şekilde değil, giderek artan bir ivmeyle yükselişe geçtiğini göreceksiniz. Çünkü bunu yapan öğretmen sayısı çok az ve onlar da bu süreçte sosyal medya etkisiyle hızlı bir şekilde sivriliyorlar. Siz de bu sivrilen isimler arasında yer alarak daha büyük kurumlarda çalışmak, kendi kurumlarınızı kurmak, değer zinciri yaratıp bunun bir halkası olmak gibi çeşitli güzel olayların içerisinde yer alabilirsiniz.