Basketbol ve Liderlik

Hayatın en güzel yanlarından birisi sürprizlerle dolu olması. Bunun güzel olup olmaması biraz kişiye göre tartışılmakla birlikte, hayatın monotonluğunu kırmak açısından olmazsa olmaz bir durum olduğu aşikar. Öte yandan şu bir gerçek ki, bu sürprizler her zaman olumlu sonuçlanmayabiliyor. Bu durumlarda yapmanız gereken, ilk yaşadığınız tecrübeden yola çıkarak gereken notları almak ve ilerisi için bunları bir yetenek olarak takım çantanıza eklemek. Hayatın bu konudaki sunduğu imkanlardan biri ise, bazen sürprizler yaşamadan da başkalarının hayatlarından gerekli notları çıkarmak mümkün. Konuyla ilgili basketbolda kesinlikle başarılı örnekler var ve bunları vaka analizi olarak kabullenip kendinize uyarlayabilirsiniz.

Geçtiğimiz yıl oynanan NBA Batı Konferans Finali serisinin 7. Houston Rockets-Golden State Warriors mücadelesinde bu vaka analizlerinden biri sunuldu aslında. Golden State Warriors'ta Kevin Durant başlangıçta tutuk başladı ve peş peşe birkaç atış kaçırınca demoralize oldu. Sonrasında Stephen Curry sazı eline aldı ve Kevin Durant’a boş pozisyonlar oluşturup ona pas vermeye başladı. Bu sayede Kevin Durant kendine geldi ve maçın en skorer isimlerinden birisi oldu. Diğer taraftan, Houston Rockets 3.çeyrekte peş peşe üçlük atışlar deniyor ve hepsini kaçırıyordu. Sonrasında takımın lideri James Harden devreye girmeye çalıştı ve o da üçlük atışları denemeye başladı fakat o da kaçırmaya devam etti ve sonrasında tüm takım toplamda 27 tane üçlük atışı kaçırdı. Haliyle sonrasında mağlubiyet de beraberinde geldi. Burada çıkarılacak ders: Liderlerin bireysel değil kolektif çalışmaya öncelik tanıması gerektiği. Eğer kendinizi ön plana çıkarma odaklı olursanız bir süre sonra ritminizi kaybettiğiniz anlar da gelecek ve bu anlarda yaptığınız hatalar takımınızın başarısız olmasına neden olacak. Oysa ki sizler kolektif bakış açısına değer veren liderler olursanız siz hata yaptığınızda da tolere edecek takım arkadaşlarınız olacaktır.

Burada bir örnekle dile getirdik fakat bunun gibi pek çok örnek mevcut. Buradan çıkarılacak sonuç, kendinizi değil takım arkadaşlarınızı ön plana almanız ve sizin şef olarak onları yönetmeniz gerektiği. Eğer bunu bir ahenk içerisinde sürdürebilirseniz işte o noktada başarı da beraberinde geliyor ve otomatik olarak bu durum sizi başarılı bir lider olarak tanımlıyor. Aksi takdirde yetenekleriniz sayesinde sivrilip günü kurtarabilirsiniz fakat er ya da geç kolektifliğe önem veren liderler sizi mağlup edecektir.