Geleceğin Dünyası: Enerji Depolama
- Mücahit Sakar
- 23 Mar 2019
- 2 dakikada okunur

Enerji günümüzün en faydalı imkanlarından biri olmakla birlikte şimdiki işleyişiyle çok sürdürülebilir değil. Bu konuda ilk akla gelen rüzgar ve güneş enerjisi gibi çalışmalar ise ana akım enerji kaynağı haline gelemez çünkü dünyanın her yerinden ulaşılabilme potansiyelleri yok, bunun yerine tamamlayıcı etki sağlayabilirler. Ana enerji kaynağı ise enerjiyi depolayabilmekten geçiyor. Şu anda büyük şirketlerin bu konuda hackathonlar düzenlemesi ve start-upları satın alması da bununla ilgili. Yakın gelecekte bu konuda önemli adımlar atılacak ve şu anda bir nevi bunun altyapısı hazırlanmakta.
Enerji depolamanın zor yanlarından birisi, çok çeşitli çalışmaların olması. Dolayısıyla her gelişmeyi derinlemesine incelemeniz bazen pek mümkün olmayabiliyor. Örneğin, sadece güneş ve rüzgar enerjisiyle çalışan bölgelerin haberleri zaman zaman yapılmakta fakat bu bölgeler genellikle yedek kapasite (reserve capacity) ile çalıştırılıyor. Bu da uzun vadeli enerji sağlanamayacağını gösteriyor. Aynı şekilde, Berkley gibi üniversitelerde de süper kapasitörler yoluyla enerjiyi depolama çalışmaları yapılmakta. Dipnot olarak şunu da eklemeliyiz; bu süper kapasitörlerde geleceğin en önemli malzemelerinden biri olarak görülen grafenler önemli bir yere sahip. Bu sayede Mühendislik ve Fizik mezunları için çalışma alanı olarak grafeni araştırmalarını da önermekteyiz. Enerji depolama konusunda bir diğer önemli çözüm, atıkları aktif olarak enerji alanına entegre etmek. Bunu yaparken sadece bir kerelik değil, birden fazla kez kullanılması isteniyor. Şu anda hem ülkemizde hem de dünyanın diğer pek çok ülkesinde ulaşım açısından kullanılmaya başlansa da bu konuda geliştirilmesi gereken pek çok nokta bulunuyor.
Yukarıdaki örneklerde de görüldüğü gibi, enerji şu anda sahip olduğu potansiyelden dolayı çok çeşitli çözüm önerilerini beraberinde getiriyor. Bill Gates’in “Şu anda üniversitede olsaydım potansiyellerinden dolayı biyomühendislik ya da enerji üzerine çalışmak isterdim” demesi de bunun bir kanıtı. Nitekim kendisinin daha önce de söylediği yeni enerji kaynakları keşfediliyor. Bu durum, enerjinin depolanması konusunda kolaylık sağlayabilir. Konuyla ilgili füzyonun geliştirilmesini anlatan bir yazı ekte yer almakta. Üzerinde uzmanlaşmasanız da en azından kaynakçada yer alan yazıları incelemenizi öneririz. Özellikle de bir mühendis ya da Fizik okuyan biriyseniz enerji depolama ileride direkt ya da dolaylı olarak pek çok kez karşınıza çıkacaktır.
Kaynaklar:
Comentários