Gıdanın Geleceğine Yolculuk: Nannolar
- Mücahit Sakar
- 23 Şub 2019
- 2 dakikada okunur

İnsan nüfusu her geçen gün artarken tükettiğimiz besinler de maalesef ters oranda azalmakta. Bu konu yakın geleceğin önemli problemlerinden biri olarak gözüküyor. Bu konuda sıfırdan gıda üretimi gibi projeler olsa da maalesef bunların da insana sağladığı fayda düşük nitelikte. Bu da, gıdalardaki ve yemlerdeki düşük olan faydanın yükseltilmesi için ekstra çalışmalar yapılması gerektiği ihtiyacını ortaya çıkartıyor.
Bu noktada, bu yazının konusu olan Nanno'lara (Nannochloropsis) değineceğiz. Nanno aslında bir mikroalg türü ve bunun besin takviyesi olarak kullanılması için son dönemlerde çalışmalar yürütülüyor. Nanno en kısa tanımla; bir mikroorganizma kaynağı. Nispeten hızlı büyüyebildiği ve yüksek lipit içeriğini yüksek oranda doymamış yağ asitleri ile birleştirebildiği için sıklıkla kullanılıyor. Bu sayede besin, yem ve biyo bazlı ürünlerin üretiminde kullanılabileceği düşünülüyor. Burada nannoların sürdürülebilir şekilde üretilmesi nasıl sağlanır sorusu sorulabilir fakat tamamen kontrol edilen kapalı fotobiyoaktif reaktörler sayesinde sabit ürün kalitesi ile yüksek üretkenlik başarılabilir. Yani önümüzdeki on yıllarda insanın kullanacağı besinler için protein kaynakları okyanustan gelecek gibi duruyor.
Nannoların ilk testleri çerez ve makarnalar üzerinde denendi. Çerezlerde 100 gr. için 98 mg. ve makarnalarda 100 gr. için 63 mg. omega-3 çoklu doymamış yağ asidi gözlemlendi. Bu değerlendirmede, çerezler için %2, makarnalar içinse %3 oranda nanno’nun kullanılması ideal gibi gözüküyor.
Peki sizler Gıda Mühendisliği ve Biyomühendislik öğrencileri olarak burada ne gibi bir role sahip olabilirsiniz? İlk olarak, gerek nanno gerekse okyanusta bulunan diğer ürünlerin besin takviyesi olarak nasıl kullanılabileceğini araştırabilirsiniz. Biz bu konuda en popüler örneklerden olan Nanno’lara değindik, önümüzdeki içeriklerde başka çalışmalara da değinilecek. Bu konuda kendinizi yetiştirirseniz aquaculture adı verilen kültür balıkçılığı tarafında kariyerinizi şekillendirebilirsiniz. Bu konudaki çalışmalarınız Türkiye’de ne derece etki gösterir o bilinmez fakat donanımınızı artırabilirseniz yurt dışındaki üniversitelerden de bu konuda master için kabuller alabilirsiniz.
Konuyla ilgili ileri okumalar için:
Comments