top of page

İnsan-Bilgisayar Entegrasyonunda Geçiş Evresi: AirPods


Apple 2016 yılında AirPods’u duyurduğunda pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Kablosuz olması ve yüksek fiyatı nedeniyle sıkça eleştirilen AirPods, tüm bu görüşlerin odağında teknoloji açısından geleceğe dair büyük bir önem taşıyor. Aslında bu gelişmenin ilk mesajının 2014 yılında Beats’in satın alınmasıyla verildiğini söylemek mümkün. Apple bu satın almayı Beats’in kulaklıklarından kâr etmek için yapmadı. Büyük şirketlerin neredeyse hiçbiri milyar dolarlık start-up satın alımlarını bunun için yapmaz. Apple’ın buradaki amacı, şirketin katma değerli teknik bilgisini (know-how) almaktı. Nitekim AirPods’un geliştirilme sürecinde bu know-how’dan fazlasıyla faydalandı.

Apple’ın Beats ile birlikte yaptığı diğer değişim ise kulaklarını konumlandırmak oldu. Eski kulaklıklarında fiyatları daha düşük tutarken AirPods ile birlikte üst levele hitap etmeye başladı. Bunu yaparken AirPods’u Apple ürünlerinin merkezine aldı ve büyük bir işlevsellik yükledi. Bu sayede Apple kullanıcılarına, “AirPods alarak ürünlerimizi en iyi şekilde deneyimleyebilirsiniz.” mesajı verildi. Apple ayrıca AirPods’u giyilebilir bilgisayar konseptiyle tasarlayarak çıtayı Bluetooth kulaklara kıyasla farklı bir noktaya taşıdı. Bu konuda ilk örnek, AirPods’u kulağınızdan çıkardığınızda o anda dinlediğiniz ses duraklatılır. Kulaklık bunu, sensörlerin kulağınızla iletişime geçmesi sayesinde yapar. Ayrıca ortam ne kadar gürültülü olursa olsun siz konuştuğunuzda sistem arkadaki sesi yok sayıp sadece sizin sesinize odaklanabilir. Bunlar şu anda tek başına büyüleyici gelmeyebilir fakat aslında geleceğin dünyasına giden bir köprü görevi görüyorlar. Muhtemelen bir sonraki aşamada Siri de devreye girecek ve yapay zekalar AirPods sayesinde vücudumuzla direkt bağlantı kuracak.


Geleceğin dünyasını inşa eden 5 büyük şirketin (Google, Microsoft, Facebook ve Amazon) tamamında olduğu gibi Apple da aslında ürünleriyle geleceği hazırlamakta. Apple’ı diğer şirketlerden ayıran fark ise, bunu çok yüksek sesle dile getirmemesi. Google’ın bunu yapıp Google Glass’ta ufak bir hayal kırıklığı yaşaması muhtemelen Apple’ın böyle bir strateji belirlemesine neden oldu. Bu nedenle halkla ilişkiler çalışmalarında “kablosuz iletişimde öncü rol olma” vurgusuna odaklanmaktalar. Giyilebilir teknolojinin yapay zekayla bağını ve AirPods’un bu süreçte nasıl roller üstleneceğini ise önümüzdeki yıllarda heyecan verici projelerle göreceğiz.

Apple 2016 yılında AirPods’u duyurduğunda pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Kablosuz olması ve yüksek fiyatı nedeniyle sıkça eleştirilen AirPods, tüm bu görüşlerin odağında teknoloji açısından geleceğe dair büyük bir önem taşıyor. Aslında bu gelişmenin ilk mesajının 2014 yılında Beats’in satın alınmasıyla verildiğini söylemek mümkün. Apple bu satın almayı Beats’in kulaklıklarından kâr etmek için yapmadı. Büyük şirketlerin neredeyse hiçbiri milyar dolarlık start-up satın alımlarını bunun için yapmaz. Apple’ın buradaki amacı, şirketin katma değerli teknik bilgisini (know-how) almaktı. Nitekim AirPods’un geliştirilme sürecinde bu know-how’dan fazlasıyla faydalandı.

Apple’ın Beats ile birlikte yaptığı diğer değişim ise kulaklarını konumlandırmak oldu. Eski kulaklıklarında fiyatları daha düşük tutarken AirPods ile birlikte üst levele hitap etmeye başladı. Bunu yaparken AirPods’u Apple ürünlerinin merkezine aldı ve büyük bir işlevsellik yükledi. Bu sayede Apple kullanıcılarına, “AirPods alarak ürünlerimizi en iyi şekilde deneyimleyebilirsiniz.” mesajı verildi. Apple ayrıca AirPods’u giyilebilir bilgisayar konseptiyle tasarlayarak çıtayı Bluetooth kulaklara kıyasla farklı bir noktaya taşıdı. Bu konuda ilk örnek, AirPods’u kulağınızdan çıkardığınızda o anda dinlediğiniz ses duraklatılır. Kulaklık bunu, sensörlerin kulağınızla iletişime geçmesi sayesinde yapar. Ayrıca ortam ne kadar gürültülü olursa olsun siz konuştuğunuzda sistem arkadaki sesi yok sayıp sadece sizin sesinize odaklanabilir. Bunlar şu anda tek başına büyüleyici gelmeyebilir fakat aslında geleceğin dünyasına giden bir köprü görevi görüyorlar. Muhtemelen bir sonraki aşamada Siri de devreye girecek ve yapay zekalar AirPods sayesinde vücudumuzla direkt bağlantı kuracak.


Geleceğin dünyasını inşa eden 5 büyük şirketin (Google, Microsoft, Facebook ve Amazon) tamamında olduğu gibi Apple da aslında ürünleriyle geleceği hazırlamakta. Apple’ı diğer şirketlerden ayıran fark ise, bunu çok yüksek sesle dile getirmemesi. Google’ın bunu yapıp Google Glass’ta ufak bir hayal kırıklığı yaşaması muhtemelen Apple’ın böyle bir strateji belirlemesine neden oldu. Bu nedenle halkla ilişkiler çalışmalarında “kablosuz iletişimde öncü rol olma” vurgusuna odaklanmaktalar. Giyilebilir teknolojinin yapay zekayla bağını ve AirPods’un bu süreçte nasıl roller üstleneceğini ise önümüzdeki yıllarda heyecan verici projelerle göreceğiz.


Comments


  • Facebook Clean
  • White Instagram Icon
  • Twitter Clean
bottom of page