Kendi Şansını Yaratmak
- Mücahit Sakar
- 17 Şub 2019
- 2 dakikada okunur

Maddi varlığı iyi durumda olan, ortalama bir bireyin istediği imkanları rahatlıkla yakalayan insanların genelde şanslı olduğunu düşünürüz. Bunda elbette en önemli faktör, genel kesimin elde edemediği şeylere sahip olması. Fakat aslında bu gibi durumlar bir avantaj ya da dezavantaj değil, sadece farklılık. Hepsinin kendi içinde çeşitli şansları ve şanssızlıkları var, bu da bizleri birey olarak oluşturan unsurlar. Diğer bir tabirle, hayatın mevcut düzenini sağlayan bir yapı diyebiliriz.
Örneğin, maddi durumu iyi olan bir çocuğu ele alalım. Genel Türk aile yapısının koşullarında “el bebek gül bebek” büyütülür. Bu da kendisini tutumlu olmaktan ya da ekonomi okuryazarlığından uzak tutar. Sonrasında hayat bir şekilde o sıkıntıyı yaşatır ve o çocuk bir şekilde bocalama dönemi yaşar. Ya da bir başka örnek, o çocuklar genelde kendi ilgi alanlarında değil, ailelerinin çizdiği rotalarda ilerler. Elbette burada devreye istisnalar ve başka faktörler girebiliyor. Yine de büyük resme bakacak olursak bunlar genelde yaşadığımız senaryolar. Diğer taraftan avantajları da var elbette, Maslow’un İhtiyaçlar Hiyerarşi’sinden ilerleyecek olursak; bir şeyler elde etmeniz için piramidin belli bir seviyesine kadar aşamaları geçmek gerekiyor. Fakat burada odaklanmamız gereken şey avantaj ya da dezavantajların çokluğundan ziyade, maddi durumun tek başına şans ya da şanssızlığı oluşturmadığını bilmek. Aslında her insan kendi şansını kendisi yaratıyor. Şöyle ki; eğer siz kendinize bir alan belirleyip onun peşinden giderseniz kader size birkaç fırsat sunuyor, bu maddi durumdan tamamen bağımsız oluşan bir durum. Tabi burada pek çok bileşen var, örneğin “bir uzmanlık alanı+birkaç ilgi alanı” stratejimizi ya da diğer yazılarımızda belirttiğimiz kişisel gelişim notlarını birleştirerek bunların hepsini dengede tutmanız gerekiyor, bir puzzle gibi düşünebilirsiniz. Bunların hepsi bir araya geldiğinde bir süre sonra doğru zamanda doğru yerde olmaya başlayabiliyorsunuz.
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, burada bir tarafın daha iyi olduğunu savunmak iddiası doğru değil. Sonuç itibariyle bugün üniversitede okuyan, iş hayatında olan herkesin temel amaçlarından birisi mümkün olan en iyi şartlarda yaşamak. Dolayısıyla bunu başaranlar kendi rotalarında devam edecekler. Burada kast edilen; her durumun kendi içinde farklı seçenekler barındırıyor olması. Bu nedenle, hayata dair düşüncelere daldığınızda ya da yargılamalarda bulunurken bunları göz önünde bulundurmanız
fazlasıyla önemli. Mevcut durumunuzu korumak ya da daha iyi şartlara ulaşmak için diğer pencerelerden de bakmak gerekiyor.
Comments