Nöropazarlama ve Kariyer
- Mücahit Sakar
- 15 Şub 2019
- 2 dakikada okunur

Tüketicinin bu kadar önemli olup, satış ve pazarlamada paradigmaların neredeyse baştan sona değiştiği dönemde elbette yeni sistemler ve stratejiler de hayatımıza girecekti. Bunlardan en dikkat çekeni, başlıkta yer verdiğimiz Nöropazarlama. Sadece fiyat ya da kalite odaklı pazarlama kampanyaları artık eski geçerliliğini yitiriyor. Bundan sonraki süreçte müşteriye sadece rasyonel değil aynı zamanda duygusal olarak da yaklaşılması gerekmekte. Bu kapsamda şirketler artık duyguları da ele alan çalışmalar hazırlıyor, müşteriye “temas eden” yaklaşımlarla onları etkileme amacı taşıyor. Nöropazarlama da bu etkileme araçlardan birisi olarak son yıllarda ön plana çıkmaya başladı. Diğer çalışmalardan farklı olarak nöropazarlama aynı zamanda hikayeleştirme gibi çeşitli alanların da ön plana çıkmasında önemli rol oynadı. Çünkü nöropazarlama bir pazarlama sürecinin tamamını tek başına sürdüren değil, kolektif olarak pek çok alanla birlikte var olan bir yapıya sahiptir.
Nöropazarlama çalışmalarının küresel ölçekte duyulmasını sağlayan alt başlığı 2002 yılında Nobel Ekonomi Ödülü’nü kazanan Daniel Kahneman oluşturdu. Daniel Kahneman şunu savunuyordu: İnsanlar sadece akıl yoluyla değil, kimi zaman da duygularıyla karar verir. Kendisi bunu iktisadi açıdan değerlendiriyordu fakat sonrasında pazarlama tarafına da bu sistem aktarıldı. Konuyla ilgili bir örnek, Ramazan ayına yönelik olarak yapılan kampanyalar nöropazarlama dahilinde kabul edebilir. Burada dikkat edilmesi gereken ince detay, bu reklamların belli bir çalışmanın sonucunda yapılması. Hangi saniyede hangi renk kullanılmalı, ürünü tanıtacak kişi hangi yaş kategorisinden olmalı, bunu hangi aşamalarla anlatmalı vb. pek çok soru, nöropazarlama faaliyetinin yerine getirilmesi için önemli. Nöropazarlamayla ilgili kilit süreç, reklamda sunulan görüntüden ziyade onun hazırlık aşaması.
Bu süreçte yapılan fmRi testleri, doldurulan anketler + onların analizleri ve bunun gibi pek çok işlem, nöropazarlama çalışmasının temelini oluşturuyor. Sizlerin yapabileceği ise, Psikoloji üzerine bolca okuma yaparak bunu pazarlama alanıyla sentezlemek. Bu süreçte avantajınız, Türkiye’nin genç nüfusunun yüksek olması ve bunu doğru analiz edebilecek kişilere duyulan ihtiyaç. Mevcut yöneticilerin bu doğrultuda nöropazarlamaya geçiş yapması zor çünkü yeni neslin ihtiyaçlarına, onları ikna tekniğine hakim değiller. Şu anda gençleri çekmeye yönelik reklamları incelediğinizde bunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Bu kişileri sadece telefon başında, tek derdi internet paketinin bitmesi olarak sunmak maalesef pek bir işe yaramıyor. Sizlerin bu konuda geliştireceği çeşitli stratejiler şirketlerin pazarlama bütçesini daha doğru kullanmasını sağlayabilir, elbette bu durum sizin kariyeriniz açısından da fazlasıyla önemli.
Dünyadaki değişim artık durdurulamaz durumda, nitekim departmanlar –bu yazı özelinde pazarlama departmanı- da bu değişimden payını almış durumda. Bu durumda yapmanız gereken şey buna uyum sağlamak değil, bunu yönetmek. Çünkü bu alanı yönetecek olan sizin jenerasyonunuz. Konuyla ilgili ilk olarak Daniel Kahneman’ın “Hızlı ve Yavaş Düşünme” kitabını okuyabilirsiniz. Bu kitap sonrasında nöropazarlama ilginizi çekerse diğer çalışmaları da inceleyip uzmanlaşmayı düşünebilirsiniz
Comments